KAHVECÝ: ENFLASYON RAKAMLARI EK ZAM TALEBÝMÝZÝ TEYÝT EDÝYOR

Türkiye Kamu-Sen Genel Baþkaný Önder Kahveci, ekim ayý enflasyon rakamlarýna iliþkin deðerlendirmelerde bulundu.

Deðerlendirmesinde yýllýk enflasyonun yüzde 25,24’e yükselmesiyle memur maaþlarýnýn son dört ayda yüzde 8,76; 2018’in ilk on ayý için ise yüzde 9,5 oranýnda eridiðine dikkat çeken Genel Baþkan, vatandaþlarýn alým gücünde yaþanan düþüþün bir an evvel telafisi edilmesi gerektiðini ifade etti.  

Memur ve emekli maaþlarýna acilen iyileþtirme yapýlmasý talebini tekrar eden Kahveci, bir taraftan alým gücü yükseltilirken bir taraftan da yerli üretimden alýnan vergilerin düþürülmesi yoluyla ülkemizde üretilen ürünlerin desteklenmesi ve paramýzýn ülke içinde kalmasý gerektiðine vurgu yaptý.

Genel Baþkan Önder Kahveci açýklamasýnda þu ifadelere yer verdi:      

“Ekim ayýna iliþkin olarak açýklanan enflasyon rakamlarý, ülkemizdeki pahalýlýðýn geçici bir dalgalanmadan öteye geçip kronik bir hal almaya baþladýðýný ortaya koymaktadýr. Tüketici fiyatlarýndaki artýþ, yüzde 45’e ulaþan üretici yani toptan fiyatlardaki artýþla birlikte deðerlendirildiðinde ekonomide her þey yolunda gitse bile uzunca bir süre daha fiyatlarýn pahalanacaðýný göstermektedir. 

Enflasyonun toplumsal boyuttaki en olumsuz etkileri ise hiç kuþkusuz çalýþan, emekli, iþsiz kýsacasý dar ve sabit gelirliler üzerinde görülmektedir. Hatýrlanacaðý üzere memur ve emeklilere temmuzda yüzde 3,5 maaþ zammý yapýlmýþtý. Temmuz ayýndan bu yana enflasyon ise yüzde 12,26 oldu. Yani maaþlar dört ayda yüzde 8,76 erirken enflasyon, verilen zamlarý tam 3,5’e katladý. Bir ülkede çalýþanlar, aldýklarý maaþ zammýnýn tam 3,5 katýný enflasyona kaptýrýyorsa, orada imzalanan toplu sözleþmede iyi niyetten söz etmek mümkün deðildir. Bizler de bu toplu sözleþmeyi imzalayan sendikalarýn art niyetli olduklarýný düþünüyoruz.  

Ülke ekonomilerinde bozulma da düzelmede bir günde olacak þey deðildir. Makro ekonomik geliþmelerin mutlaka bir sebebi, öncesi ve sonrasý vardýr. Toplu sözleþme masasýna yetkili olarak oturan sendikalarýn ekonomik gerçekleri görmesi, muhtemel geliþmeleri hesaba katmasý, taleplerini, kýrmýzý çizgilerini ve toplu sözleþme imzalama ilkelerini önceden belirlemesi zorunludur.

Aksi halde günlük, popülist kaygýlarla imzalanan toplu sözleþme, kýsa sürede çöp olmaya mahkumdur. Nitekim iki yýl için imzalanan toplu sözleþmenin daha birinci yýlý dolmadan sonuçlarý, kamu görevlilerimiz için ekonomik faciaya, sendikacýlýk adýna da fiyaskoya dönüþmüþ bir durumla karþý karþýya bulunmaktayýz.

Bugün artýk memur ve emeklilerimiz alýþveriþ yapamaz hale gelmiþtir. Yýlýn ilk on ayý için enflasyon toplamda yüzde 22,5 olurken memur maaþýna enflasyon farký dahil yapýlan toplam yýllýk artýþ yüzde 13’te kalmýþtýr. Yani 2018 yýlý için memur maaþýndaki net erime yüzde 9,5’a ulaþmýþtýr. Artýk yýl sonuna kadar memur ve emekli maaþlarýna zam yapýlmayacaktýr ama önümüzde özellikle gýda ve ýsýnma harcamalarýnýn artacaðý zorlu ki ay daha bulunmaktadýr. Kasým ve aralýk aylarýnda ortaya çýkacak enflasyon da bu erimeye eklenecektir. Dolayýsýyla maaþlardaki kayýp artarak devam edecektir. 

Ekonomik anlamda önümüzdeki en büyük tehlike, piyasalardaki durgunluðun sürmesi olacaktýr. Geliþmeler korktuðumuz gibi olursa hem enflasyon hem de durgunluk bir arada yaþanabilir. Bu durumdan kurtulmanýn tek yolu vatandaþýn alým gücünü yükseltmekten ve piyasaya sürülen paranýn ülke içinde kalmasýnýn saðlanmasýndan geçmektedir. Biz, ülkemizi bu tehlikeden kurtarmak, vatandaþlarýmýzýn yaþadýðý maðduriyeti gidermek ve fiyaskoya dönüþen toplu sözleþmenin defolarýný telafi etmek adýna ek zam talep ediyoruz. Bunun yanýnda ülkemizde üretilen ürünlerin tercih edilmesi için yerli ürünlerden alýnan vergilerin düþürülmesi önerimiz de mutlaka hayat bulmalýdýr. Yapýlacak maaþ iyileþtirmesi ile kamu çalýþanlarýnýn ve emeklilerin alým gücü yükseltilirken vergi indirimi, piyasalardaki paranýn yurt içinde üretilen ürünlere yönelmesini saðlayacak ve böylelikle çift yönlü bir kazaným oluþturacaktýr”