Kullanıcı Adı:
Şifre:
Türk Diyanet Vakıf-sen
“Diyanet İşleri Başkanlığı, 3 Mart 1924 tarihinde Devletimizin de kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuştur. Görevi de “İslâm dininin inanç, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmektir.”
Anayasal bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı, 100 yıllık süreçte, ülkemizin önemli kazanımlarından olmuştur. Diyanet; “Laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek” ve toplumun tüm kesimlerini kucaklayan bir anlayışla aziz milletimize hizmet etmektedir.
Cennet vatan ülkemizin her yanında ve yurt dışında vatandaşlarımıza, süre gözetmeksizin fedakârca hizmet eden Diyanet çalışanlarımız, milletimizin takdirini kazanmıştır.
100 yıllık yaşanan süreci incelediğimiz ve değerlendirdiğimizde, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın önemi bir kez daha açık bir şekilde görülmektedir.
Diyanet İşleri Başkanı başta olmak üzere bütün görevlilerimiz, üstlenmiş oldukları önemli ve özel görevi, Anayasa ve Teşkilat Kanunu çerçevesinde yürütmektedir.
Teşkilat Kanununda Başkanlığın görevi; “İslâm dininin inanç, ibadet ve ahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek” şeklinde tarif edilmiştir.
Bu görevini de her türlü iletişim kanallarını kullanarak, vaaz ve hutbeler vasıtasıyla yerine getirmektedir.
Milletimizin gönlüne taht kuran Diyanet’i yıpratacak, görevini aksatacak, insanlarımız nezdinde yanlış algılara sebep olabilecek söz, tutum ve davranışlardan uzak durulmalıdır.
Özellikle de Ana Muhalefet Partisi gibi sorumluluk sahibi olanların, Diyanet ile ilgili sözlerinde daha saygılı, dikkatli ve özenli olmaları beklenmektedir.
Unutulmamalıdır ki; 100 yıldır aziz Milletimize hizmeti esas alan Diyanet İşleri Başkanlığı, günlük politik tartışmaların içerisine çekilmemelidir.
Diyanet’i, din görevliliğini, dini değerlerimizi küçümsemek veya yıpratmaya çalışmak faydasız işlerdir. Bu davranışlar, ülkemize, milletimize, birliğimize ve dirliğimize zarardan başka bir şey vermez.
Parti sözcüsüne sormak gerekir; Diyanet İşleri Başkanı veya din görevlileri vaazlarda, hutbelerde veya sohbetlerinde Kur’an ve Sünnete göre konuşmayacak ta ne konuşacak?
Bu itibarla; Ana Muhalefet Partisi sözcüsünün Diyanet ve tüm çalışanları rencide edici, incitici ve hedef gösterici sözlerini kınıyor, tüm çalışanlarımızdan özür dilemesini bekliyoruz.
E-Posta Adresiniz YayınlanMAyacaktır!!. Lütfen Gerekli Alanları Doldurunuz..*
Yorumunuz: *
Ad ve Soyadı (gerekli): *
E-Posta (yayınlanmayacaktır) (gerekli): *
Gönder