ONURLU DURUŞ, DAİMA İZ BIRAKIR.

Sendika… Kâğıt üstünde bir toplu sözleşme aracı gibi görünse de, gerçekte insan onurunu, emeğin kutsiyetini ve dayanışmanın gücünü temsil eden bir yapı demektir. Ama bu yapı, ancak sağlam ilkelere ve sarsılmaz bir ahlaka yaslanırsa anlamlı olur.

Eğer bir sendika, gücünü sadece sayıdan, söylemden ya da siyaset ve idareden  kurduğu yakınlıktan alıyorsa; er geç hem üyelerine hem de vicdanına yenilir. Oysa asıl güç; haklılıktan, şeffaflıktan ve üyeye hesap verme iradesinden doğar.

Sendikal ahlak, önce kendimize karşı dürüst olmaktan başlar. Üye aidatıyla maaş alıp, üyenin dertlerinden uzak yaşamak bir çelişkidir. Her ne görevde olursa olsun, sendikal mücadelede yer alan herkes, o alın terinin temsilcisi olduğunu unutmamalıdır.

Bir sendika; üyelerinin taleplerini dile getirmekle kalmaz, aynı zamanda onları adalet, birlik, vefa gibi değerlerle besler. Çünkü gerçek sendikal mücadele, sadece ücret pazarlığı değil, aynı zamanda bir medeniyet iddiasıdır.

Bugün sendikal dünyada yaşanan yozlaşmaların, üyede oluşturduğu güven kaybı ortadadır. Ama hâlâ dürüst, ilkeli, kararlı insanlar bu davaya omuz veriyorsa; umut vardır, gelecek vardır. Lütfen unutmayın; Güçlü olmak yetmez. Ahlaklı ve ilkeli olunmadan o güç, güvene değil korkuya dönüşür. Oysa bir sendika, korkutarak değil, sahip çıkarak büyür.

Allah, bu yolda yürüyen samimi yürekleri doğruluktan ayırmasın. Emeğin, adaletin ve vefanın sancağını yere düşürmesin.
Son sözüm şudur: İlkesiz güç, bir gün tükenir. Ahlaksız kazanım, bir gün mahcup eder. Ama onurlu bir duruş, daima iz bırakır. Selam ve saygılarımla…

Hilmi Şanlı
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı