HABER DETAYLARI

BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR


Ezanımdan alışıp tekbîre,
Buldunuz mutluluk, imanımla...
Vatan ettim sizi ey topraklar
Beş vakit damgalayıp alnımla.

Arif Nihat Asya

Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, 15 Temmuz 2016 hain işgal-darbe girişiminin 9. yılı münasebetiyle açıklamada bulundu:

“Türk Milleti olarak, varlığımızın güçlü bir şekilde devamı için, birliğimizin ve bütünlüğümüzün zedelenmemesi gerekmektedir. Dinimiz İslam bizlere birliği, dirliği ve beraberliği öğütler, bölünüp parçalanmayı yasaklar. Yüce Allah (cc) Kur’an-ı Kerim’de “Allah’a ve Resûlüne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz, gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Allah sabredenlerle beraberdir.” (Enfâl Suresi-8/46) buyurmaktadır.

Bugün çevremizde ve dünyada yaşanan insanlık dışı olaylara canlı canlı şahit oluyoruz. Özellikle de sınırlarımıza yakın ülkelerde yaşanan karışıklıklar, bizlerin bir, iri ve diri olmamızı gerektirmektedir. Ayette belirtildiği gibi, birbirimizle çekişmeden bütünlüğümüzü koruyarak, güçlü bir Devleti yarınlara taşımamız şarttır. Milli birliğimize, ülkemizin bütünlüğüne ve milletimizin huzuruna yönelik her türlü tehditleri aşmak için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Bu bizler için dini ve milli bir görevdir.

Ebed müddet olarak gördüğümüz Türk Devletimizi yıkmak, yok etmek ve Türk Milletimizi şehit kanlarıyla yurt yaptığımız Anadolu coğrafyasından söküp atmak isteyenler hiç eksilmeyecektir. Sureti haktan görünerek, emperyalist güçlerle sinsice iş birliği yapan içeride hainler olmuştur ve bundan sonra da olabilir.

Tarih boyunca, millet olarak çok bedeller ödedik ve ödemeye devam ediyoruz.  Bizi birbirimize düşürmek için, içerideki ve dışarıdaki hain mihraklar, her seferinde farklı yollar denemektedirler. Askeri-post modern darbeler, kültür devşirmeleri, ekonomik yaptırımlar gibi çeşitli yollarla, ülkemizi ve milletimizi parçalamanın yollarını denemektedirler.

Soysuz FETÖ terör örgütünün kullanıcısı, uygulayıcısı ve destekçisi olan emperyalist yapılar, 15 Temmuz 2016 Cuma akşamı ülkemizde bir darbe, işgal girişimini yaptırmak istemişlerdir. Ülkemizin ve milletimizin üzerine karabasan gibi yaptıkları alçakça saldırı da bunlardan birisidir. Bu terör örgütü, yıllarca ülkenin her türlü imkanını kullanarak, haince, sinsice ve kalleşçe palanlarını hazırlamışlar ve uygulamaya geçirmek istemişlerdir. Böyle kahpece bir yapı ve saldırı belki tarihte ilklerdendir. Ülkemizi kaosa sokmak, Devletimizi parçalamak, Milletimizi birbirine düşürmek ve sonunda da işbirlikçileriyle cennet vatanımızı işgal etmek için saldırıya geçmişlerdir. Bu şeytani plan tutmuş olsaydı, Allah korusun bugün farklı şeyleri görmüş olacaktık.

Ancak, her türlü hainliğe, sinsi yapılara hazırlıklı olan asil Türk milletimiz birlik ve beraberlik içerisinde, kadim Devlet geleneğimizin duruşuyla ve Allah’ın (cc) yardımıyla, bu şeytani saldırıyı yok etmiştir.

Din görevlilerimiz 15 Temmuz gecesi okudukları salalarla, hain kalkışmaya ve işgal girişimine karşı vatandaşlarımızı uyarmak, milletimizin birliği ve bütünlüğü için milli direnişe davet etmişlerdir.

Türk Milleti vatanından, bir karış toprağından, istiklal ve istikbalimizin sembolü şanlı bayrağımızdan, ezanımızdan ve hür yaşamaktan asla ve asla vaz geçmeyeceğini bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir. Dostlarını sevindirmiş, düşmanlarını üzüntüye sevk etmiştir.

Yaşanan gelişmelere bakıldığında, FETÖ terör örgütünün bir sürü şer planı uyguladığını görmekteyiz. Özellikle de milletimizin dini duygularını kendi çıkarları için istismar etmişlerdir. İki yüzlü tavırlarıyla, hatta birkaç yüzleriyle sinsice insanlarımızı kandırmışlardır. İslam’ı kendi süfli emellerine yönelik yorumlamış ve yayınlar hazırlamışlardır. FETÖ terör örgütü, önce aile bağlarını yok etmiş, çocuğu anne ve babasına düşman etmiştir. Millilik anlayışını zedelemiş, millet olma şuurunu yok etmiştir. İslam aleminin bir ve bütün olmasının yani ümmet olma arzusunun gereksizliğini ortaya koymuştur. Hem Türk Milletine hem de İslam alemine sinsice ve şeytanca bir tuzak kurmuşlardır.

Ne acıdır ki; 15 Temmuz 2016 gecesi Devletimizin emanet ettiği ve milletimize ait uçaklarla, tanklarla ve çeşitli silahlarla, vatandaşlarımızın ve kurumlarımızın üzerine kahpece saldırmışlardır. Alçak, hain ve sinsice hazırlanmış bu saldırılarda 251 vatandaşımız şehit, 2.734 vatandaşımız yaralanarak gazi olmuştur. 

Bütün şehitlerimize Yüce Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı ve sabır, kahraman gazilerimize de acil şifalar diliyorum.

Türk Devletimize ve Türk Milletimize yönelik tüm yapılanmalarla birlikte, özellikle 15 Temmuz işgal darbe girişimi, her yönüyle, kurdukları tüm yapılarıyla, en küçük ihmale sebep verilmeden kapsamlı ve ciddi bir şekilde değerlendirilmelidir. İhmali olanların, destek verenlerin, göz yumanların ve her türlü imkanı sağlayanların da kanun çerçevesinde gereği yapılmalıdır.

Özellikle, toplumu din konusunda aydınlatmakla görevli Diyanet İşleri Başkanlığı, FETÖ terör örgütü ve benzerlerinin, İslam dinini kendi süfli amaçları için nasıl ve ne şekilde kullandıkları, tüm yönleriyle ve titizlikle araştırmalıdır. Bu ve buna benzer şer odaklarının oyunlarına düşmemek için, gerekli tedbirleri önceden almalı, vatandaşlarımızı ve ilgilileri uyarmalıdır.

“Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır” diyerek bizlere bir, beraber ve kardeş olmamızı öğütleyen Sevgili Peygamberimiz Hz.Muhammed’in (sas) sözleri bizlere rehber olmalıdır. Bu bağlamda, Milletimizin milli birlik ve beraberlik şuuru, kardeşlik ruhu pekiştirilmelidir.

Kamuda, terör örgütünün soruları çalarak elde ettiği ve yerleştirdiği, görev aldırdığı hukuksuz, adaletsiz ve liyakatsiz atamalar ve verilen unvanlar araştırılmalıdır. Yapılan bu adaletsiz, ahlak dışı, kişilerin emeğini yok eden tüm işlemler iptal edilmeli, yapanlara da gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır.

Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak, hain işgal darbe girişiminin 9. yılında tekrar ifade ediyoruz ki; tüm iş ve işlemlerde liyakat, adalet, bilgi ve hakkaniyet hakim olmalıdır. Türk Milletimize hizmet etmek herkesin asli görevi, sadakat ve bağlılık ise sadece ve sadece Türk Devletimize olduğu gerçeğinin en güçlü bir şekilde hayata geçirilmesidir. Önce cennet vatan ülkemiz diyerek, Türk Devletimizin her alanda en güçlü, milletimizin huzurlu, mutlu ve birlik içerisinde olması için, üzerimize düşeni dün olduğu gibi, bugün ve yarın da yapmaya devam edeceğiz.

Bu düşüncelerle, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nde canlarından vaz geçen aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve dualarla anıyorum. Yaralanan kahraman gazilerimize şükranlarımı sunuyor ve acil şifalar diliyorum. FETÖ terör örgütü ve Devlet, millet düşmanı tüm yapıları şiddet ve nefretle lanetliyorum.

Yüce Allah (cc) Devletimizi, Milletimizi, gönül coğrafyamızı ve İslam alemini her türlü fitne, fesat, hainlik, sinsi planlardan, yıkıcı ve şeytani kişilerden ve yapılardan ve bozgunculuktan muhafaza eylesin.”




Ekleyen: Türk Diyanet Vakıf-Sen

YORUM EKLE

E-Posta Adresiniz YayınlanMAyacaktır!!.
Lütfen Gerekli Alanları Doldurunuz..*








Gönder