Kullanıcı Adı:
Şifre:
Türk Diyanet Vakıf-sen
T.C.
DİYARBAKIR
1. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/784
YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI
İSTEYEN (DAVACI) : MEHMETŞAH YENİAY
Osman Bey Camii İmamı Çermik/DİYARBAKIR
KARŞI TARAF (DAVALI) : DİYARBAKIR VALİLİĞİ
VEKİLİ : AV. RAMAZAN TÜZÜN
Diyanet İşleri Bşk. Hukuk Müş. Üniversiteler Mah. Dumlupınar Bulvarı No:147/A Çankaya/ANKARA
İSTEMİN ÖZETİ : Diyarbakır İli, Çermik İlçesi Osmanbey Cami imam-hatibi olarak görev yapan davacının; aynı görevle Diyarbakır ili, Kocaköy ilçesi, Ulu Camime atanmasına ilişkin Diyarbakır Valiliğimin 28.05.2014 tarih ve 1080 sayılı işlemin hukuka aykırı olduğu, yirmi beş yıllık meslek hayatı boyunca hiç bir soruşturma geçirmediği, atamaya neden olan disiplin cezasının hukuka aykırı olarak tesis edildiği, zira soruşturma konusu olan fiilleri işlemediği, verilen cezanın iptali için dava açtığı iddialarıyla iptali ve öncelikle yürütmesinin durdurulması istemidir.
SAVUNMA ÖZETİ_____________ : Dava konusu işlemin, Devlet Memurları Kanunu’nun değişik 45 ve 76. Maddeleri ile Diyanet işleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğimin 19/1-c maddesi uyarınca hukuka uygun olarak tesis edildiği, davacının, gerçeğe aykırı belge düzenlemek, görevi sırasında amirine söz ve hareketle saygısızlık ederek tehdit etmek, usulsüz bir şekilde cami müştemilatında bulunan ağaçları keserek menfaat temin etmek suçlamalarıyla kınama cezası ile cezalandırıldığı, cami cemaatinin bu olaylar nedeniyle güveninin sarsılması nedeniyle camiye gelmedikleri, din hizmetlerinin hassasiyeti de dikkate alınarak kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından, davacının uzun süre aynı yerde görev yapması nedeniyle yıpranması, itibarının zedelenmesi nedeniyle görev yerinin değiştirilmesinin zorunlu olduğu iddialarıyla davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Diyarbakır 1. İdare Mahkemesince işin gereği görüşüldü:
Dava, Diyarbakır İli, Çermik İlçesi Osmanbey Cami imam-hatibi olarak görev yapan davacının; aynı görevle Diyarbakır İli, Kocaköy ilçesi, Ulu Camiine atanmasına ilişkin Diyarbakır Valiliğinin 28.05.2014 tarih ve 1080 sayılı İşlemin iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu`nun 27. maddesinin 2, fıkrasında; "Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir. Ancak, kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, naklen atama, görev ve unvan değişikliği, geçici veya sürekli görevlendirmelere ilişkin idari işlemler, uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerden sayılmaz. Yürütmenin durdurulması kararlarında idarî işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkânsız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur Sadece ilgili kanun hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararı verilemez.." hükmüne yer verilmiştir.
Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği`nin 19, Maddesinde, "Hizmet gereği görev veya görev yeri değişikliği, aşağıdaki hallerde yapılır:
a) Hizmet için gerekli sayı ve nitelikte eleman ihtiyacının karşılanması,
b) İhtiyaç fazlası eleman bulunduğunun tespit edilmesi,
c) Teftiş veya soruşturma sonucu,
ç) Başkanlıkça veya mahalli mülki amir tarafından görülecek idarî lüzum ve zaruretler bulunması,
d) Bulunduğu yer ve görevde başarılı olamayanlara başka yer ve görevlerde denenme imkânı verilmesi,
e) Çeşitli sebeplerle görevinin veya görev yerinin ortadan kalkması.
f) (Ek:RG-19/l/2013-28533) Hizmetlerin daha etkin ve verimli yürütülmesi için il müftülerinin yerlerinin değiştirilmesine ihtiyaç duyulması hükmüne yer verilmiştir,
Dava dosyasının incelenmesinden, Diyarbakır İli, Çermik İlçesi, Osmanbey Camii imam hatibi olarak görev yapan davacı hakkında, gerçeğe aykırı belge düzenlemek, görevi sırasında amirine söz ve hareketle saygısızlık ederek tehdit etmek, usulsüz bir şekilde cami müştemilatında bulunan ağaçları keserek menfaat temin etmek suçlamalarıyla disiplin soruşturması açıldığı, soruşturma neticesinde davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu`nun 125/C-k fıkrasından sonra gelen kınama cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, ayrıca davacının, görev yerinin değiştirilerek İlçe dışında durumuna uygun bir başka camide görev yapmasının uygun olacağı gerekçesiyle Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğimin 19/c maddesi uyarınca Diyarbakır Valiliğinin 28.05.2014 tarih ve 1080 sayılı işlemi ile Diyarbakır İli, Kocaköy İlçesi Ulu Camii`ne imam-hatip olarak atandığı, söz konusu atama işleminin iptali istemiyle de bakılmakta olan davanın açıldığı anlatılmaktadır.
Her ne kadar, davacı hakkında, gerçeğe aykırı belge düzenlemek, görevi sırasında amirine söz ve hareketle saygısızlık ederek tehdit etmek, usulsüz bir şekilde cami müştemilatında bulunan ağaçları keserek menfaat temin etmek suçlamalarıyla kınama cezası verilmiş, söz konusu cezanın verilmesine esas alınan fiiller de dava konusu işlemin dayanağı olarak gösterilmişse de, dosyada bulunan ve davacı ile cami cemaati tarafından düzenlenen, 24.03.2013 tarihli tutanakla, cami bahçesinde bulunan üç kök dut ağacının kuruması nedeniyle caminin muhtelif ihtiyaçlarını karşılamak için Hasan Kara isimli şahsa 400,00 TL bedelle satıldığı, alınan paranın cami kasasına teslim edilmek üzere davacıya teslim edildiğinin kayıt altına alındığı, davacı hakkındaki, gerçeğe aykırı belge düzenlemek, gerçeğe aykırı ifadelerle cami cemaatini yanıltıcı beyanlarla din görevlisine yakışmayan davranışlarda bulunmak ve görevi sırasında amirine sözle sert ve kırıcı konuşarak tehdit etmek yönündeki suçlamalara ilişkin olarak ise davalı idarece somut bilgi ve belge sunulmadığı dosyanın tetkikinden anlaşılmaktadır.
Bu durumda, devlet memurlarının naklen atanmaları, kamu yararı ve hizmet gereklerinin zorunlu kıldığı durumlarda idarenin takdirinde ise de, olayda, davacının görev yerinin değiştirilmesini haklı gösterecek nedenler şüpheye yer vermeyecek biçimde ortaya konulmadan ve davacının görevinde başarısız veya yetersiz olduğu ya da bulunduğu görevde kalmasında hizmetin yürütülmesi açısından sakınca olduğu kanıtlanmadan tesis edilen dava konusu işlemde sebep ve maksat yönlerinden hukuka ve mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan, dava konusu işlemle, davacının evli ve dört çocuklu olduğu nazara alındığında, on dört yıldır aynı ilçede yaşayan davacının gerek çocuklarının eğitim durumu ve gerekse de başka ilçeye taşınmanın getirdiği sosyal ve ekonomik zorluklar nedeniyle, telafisi güç ve imkansız zararların mevcudiyetinde de duraksamaya yer bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, açıkça hukuka aykırı olan ve uygulanması halinde telafisi güç zararlara sebebiyet verebilecek nitelikte bulunan dava konusu işlemin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu`nun 4001 sayılı Kanunla değişik 27. maddesi uyarınca teminat aranmaksızın yürütmesinin durdurulmasına, kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi gün içinde Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere, 10/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye
ZAFER BİLGİ YAŞAR TUNÇ ADİL KOÇ
101802 101554 165711