7. DÖNEM TOPLU SÖZLEÞME GÖRÜÞMELERÝ BAÞLADI

7. Dönem Toplu Sözleþme görüþmeleri Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý Reþat Moralý toplantý salonunda bugün yapýlan ilk oturumla baþladý.

Türkiye Kamu-Sen Genel Baþkaný Önder Kahveci, Toplu Sözleþmeden Sorumlu Genel Baþkan Yardýmcýmýz, Türk Büro-Sen Genel Baþkaný Türkeþ Güney ve teknik heyetimizin de hazýr bulunduðu toplantýda açýlýþ konuþmasýný yapan Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Prof. Dr. Vedat Iþýkhan 7. Dönem toplu sözleþmesinin tüm kamu görevlileri ve emeklilere hayýrlý olmasýný diledi.

Müzakerelerin ilk gününde konfederasyon ve sendikalar memur ve emeklilerin 2024-2025 yýllarýna iliþkin maaþ ve özlük haklarýna yönelik taleplerini dile getirdi. Bundan sonraki süreç teknik heyetlerin 14 Aðustos'a kadar çalýþmalarýný sürdürmesi, 14 Aðustos'ta yapýlacak genel görüþmede kamu tarafýnýn teklifini sunmasý, 17 Aðustos'ta teklifin ve teknik heyetin oluþturacaðý raporlarýn müzakeresi, 21 Aðustos'ta ise müzakerelerin neticelendirilmesi için yapýlacak toplantýlar þeklinde devam edecek. 22 Aðustos'ta süreç kesinlik kazanacak. Toplu sözleþmenin imzalanmasý halinde karar Resmi Gazete'de yayýnlanacak, anlaþma saðlanamamasý durumunda ise 23-31 Aðustos tarihleri arasýnda Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na baþvuru ve kurulun karar süreci gerçekleþecektir.

KAHVECÝ: BEKLENTÝLERE CEVAP VERMESÝ UMUDUYLA, 7. DÖNEM TOPLU SÖZLEÞME GÖRÜÞMELERÝ HAYIRLI OLSUN

Toplu sözleþme görüþmelerinin açýlýþýnda konuþan Türkiye Kamu-Sen Genel Baþkaný Önder Kahveci, 7. Dönem Toplu sözleþme masasýnýn hayýrlý olmasýný dileyerek sözlerine baþlarken, uzun zamandýr çözüm bekleyen sorunlarýn sonuca ulaþtýrýlmasýný gerekliliðinin altýný çizdi.

Genel Baþkanýmýz Önder Kahveci 7. Dönem Toplu Sözleþme Görüþmeleri açýlýþ konuþmasýnda;

“7. Dönem Toplu Sözleþme Görüþmelerinin 6,2 milyon memur ve emekli, aileleriyle birlikte yaklaþýk 25 milyon vatandaþýmýz, milletimiz ve devletimiz için hayýrlý olmasýný diliyor, toplantýya iþtirak eden tüm katýlýmcýlarý saygýyla selamlýyorum.

Bir yanda insanlýðý ve doðayý tehdit eden salgýn hastalýklar, depremler, küresel ýsýnma, kuraklýk, sel ve orman yangýnlarý bir yanda ise ekonomide yaþanan olumsuzluklar olaðan gündemimiz haline geldi. Ülkemizin bazý bölgelerinde kuraklýk geleceðimizi tehdit ederken, bazý bölgelerinde sel ve deprem, kimi bölgelerde de orman yangýnlarý ile mücadele ediyoruz.

6 Þubat 2023 tarihinde ve sonrasýnda ülkemizin yaþadýðý en büyük deprem felaketinin yaralarýný sarmaya çalýþýyoruz. Afet ve yangýnlarla, doðal varlýðýmýz ormanlarýmýzý, hayvan ve bitki çeþitliliðimizi kaybediyoruz.

Ekonomik geliþmeler karþýsýnda insanca yaþanacak ücretten uzak, geleceðe olan inancýný kaybetme eðilimde bir toplum olmaya doðru gidiyoruz. Bu vesile ile tüm afetlerde hayatýný kaybeden vatandaþlarýmýza bir kere daha Allah’tan rahmet, etkilenenlere geçmiþ olsun dileklerimi sunuyorum.

Afetlere ve yangýnlara karþý gece gündüz demeden canla baþla mücadele eden tüm ekiplere kolaylýklar diliyorum. Her türlü afette ve hastalýkta imdadýmýza yetiþen saðlýk çalýþanlarýmýza, arama, kurtarma çalýþmalarýnda görev alan fedakâr görevlilerimize, orman muhafaza, jandarma ve güvenlik güçlerimize, UMKE, AFAD ve itfaiye ekiplerimize ve gönüllü vatandaþlarýmýza sonsuz teþekkürlerimizi sunuyorum. Bütün bu felaketlerin bir an önce son bulmasýný yüce Allah’tan niyaz ediyorum.

Artýk rutin bir hal alan olaðanüstü durumlarda hayatýn normal akýþýnda seyretmesi için canla baþla mücadele eden kamu görevlilerimiz var.  Ülkemizin her karþýnda kamu hizmetlerini aksatmadan yürüten kamu görevlilerimiz var.

Bizler evlerimizde güven içinde uyurken, elektrik, su, doðalgaz, altyapý, güvenlik, ulaþým, posta gibi temel hizmetler kesintisiz devam ediyor. Bütün olumsuz þartlara raðmen ülkemizin en pahalý ve kalabalýk yerlerinden, en ücra köþelerine kadar, kamu hizmetleri aksamadan gidiyorsa bu; kamu çalýþanlarýnýn bütün olumsuzluklara raðmen gösterdiði fedakârlýk sayesinde olmaktadýr.

Depremlerde, sel felaketlerinde, orman yangýnlarýyla mücadele ederken, doðal afet durumlarýnda kamu çalýþanlarýmýzýn kýymetini bir kere daha anlýyoruz. Ne yazýk ki, ister hayatýn normal akýþýnda olsun isterse olaðanüstü þartlarda olsun, canlarýný ortaya koyarak milletimize hizmet üreten kamu çalýþanlarýmýzýn haklarýný vermek konusunda hassas davranýlmýyor.

HAKKANÝYETLÝ KARARLAR ALINMASI TEMENNÝSÝYLE MASAYA OTURUYORUZ

Baþýmýzýn sýkýþtýðý her noktada imdada kamu çalýþanlarý yetiþiyor ama yaþadýklarý sýkýntýlarý giderme azmi yetersiz kalýyor. Ýþte böyle bir ortamda kamu görevlilerimizin haklarý için toplu 7. defa sözleþme masasýna oturuyoruz. Bu sene toplu sözleþme görüþmelerinde, çalýþanlarýmýzýn bu fedakarlýklarýnýn göz önüne alýnarak adil ve hakkaniyetli bir karar alýnmasý umuduyla toplu sözleþme masasýna oturuyoruz.

Hepimizin bildiði gibi bundan önce gerçekleþtirilen 6 toplu sözleþme süreci, kamu görevlilerinin ve emeklilerimizin mali ve özlük haklarýna yeterli katkýyý saðlayamamýþ, bütün güzel beklentiler büyük bir hayal kýrýklýðýna dönüþmüþtür. Gerek toplu sözleþme süresinin verimli kullanýlamamasý gerekse talepler üzerinde yapýlacak pazarlýk süresinin çok kýsa olmasý nedeniyle toplu sözleþme görüþmeleri sorunlara çözüm üretmekten uzak kalýyor.

Türkiye Kamu-Sen olarak 2012’den beri bu toplu sözleþme düzeninin deðiþmesi gerektiðini ifade ediyoruz. Toplu sözleþme sistemindeki bu aksaklýklar nedeniyle her geçen dönemde biraz daha fazla taleple buraya geliyoruz. Her toplu sözleþme süreci, daha fazla biriken sorunlarýn gündeme taþýnmasýna, çözülemeyen sorunlarýn zamana yayýlarak taleplerin artmasýna neden olan bir kýsýr döngü yaratmaktadýr.

Bunun yanýnda kamu görevlilerinin maaþ ve özlük haklarýnýn toplu sözleþme yoluyla tespit edilmesi esas iken son yýllarda pazarlýk masasýnda görüþülmeden, taraflardan görüþ alýnmadan yapýlan birtakým düzenlemelerle karþý karþýya kalmaktayýz. Bu durum da kamudaki yapýnýn her geçen gün biraz daha bozulmasýna, toplu sözleþmenin öneminin giderek azalmasýna, sendikalara olan inancýn kaybolmasýna, istiþare yerine keyfiyete dayalý uygulamalarýn artmasýna neden olmaktadýr.

Ýstiþare yapýlmadan, muhataplarýna sorulmadan gerçekleþtirilen her düzenleme yeni sorunlarý beraberinde getirmektedir. Bunun en bariz örneðini ek gösterge ve ilave ek ödeme uygulamalarýnda gördük, memur maaþ zamlarýnda yaþayarak tecrübe ettik.

Ek gösterge konusunda, 1. dereceye gelmiþ bütün kamu görevlilerine 3600 ek gösterge verilmediði için büyük bir maðduriyet oluþmuþtur. Memur maaþlarýna yapýlan artýþlarýn yetersiz olmasýndan dolayý kamu çalýþanlarý geçim acziyetine düþmüþtür.

Son olarak getirilen 8 bin TL tutarýndaki ilave ek ödemenin taban aylýða yapýlmamasý sonucunda emekli memurlar bu ödemeden faydalanamamýþ, memur maaþý ile memur emeklisinin maaþý arasýndaki bað tamamen kopmuþ, emekli maaþlarý asgari ücretin dahi altýnda kalmýþtýr.

Hal böyle olunca 22 bin TL’ye yükseldiði ifade edilen en düþük dereceli memur maaþýna raðmen bu memurun emekli olduðunda alacaðý maaþ 9 bin 900 TL düzeyine kadar gerilemiþtir. Kaldý ki, en düþük dereceli memur maaþý da zaten 22 bin TL olmamýþtýr.

Bu nedenle Türkiye Kamu-Sen olarak kamu görevlilerine iliþkin olarak yapýlacak her düzenlemenin sendikalarla istiþare edilerek gerçekleþtirilmesinin, memurlarýn ve emeklilerin mali ve özlük haklarýna iliþkin her kararýn toplu sözleþme masasýndan çýkmasýnýn zorunlu olduðunu ýsrarla vurguluyoruz.

Buna ek olarak son dönemde statü hukukuna tabi olan kamu çalýþanlarýnýn maaþ ve ücretleri, sözleþme hukukuna tabi iþçi ücretleri ile kýyaslanmak yoluyla hesap edilmeye baþlanmýþtýr. Bu durum memurlarýn tabi olduðu statü hukukunun nitelik ve öneminin göz ardý edilmesine neden olmamalýdýr.

Bu sene Cumhuriyetimizin kuruluþunun 100. yýlýný kutlayacaðýz. Türkiye Cumhuriyeti, binlerce yýla dayanan kadim devlet anlayýþýmýzýn bakiyesi üstünde yükselmiþ, köklü bir kamu yönetimi ve memur geleneðine sahiptir. Güçlü devletler, temsilcisi olan memurlarýný da güçlü kýlar.

“Cumhuriyetimizin 100. yýlýnda yüz güldürecek toplu sözleþme”

Ýkinci asrýnýn baþlangýcýnda devletimizin memur ve emeklilerini maðdur býrakmayacaðýný ümit ediyor, bu sene toplu sözleþme görüþmelerine “Cumhuriyetimizin 100. yýlýnda yüz güldürecek toplu sözleþme” sloganýyla gidiyoruz. Bu çerçevede “Cumhuriyetimizin ikinci asrýnda Türk Yüzyýlýna yaraþýr bir kamu yönetimi ve kamu çalýþaný için;

Liyakat ve ehliyet esaslý, güvenceli istihdama dayalý bir kamu personel sistemi, Adil, sade ve kamu çalýþanlarýnýn insanca yaþamasýna yetecek bir ücret sistemi, Etkili, kamu çalýþanlarýnýn özel durumlarýna uygun, sosyal devlet ilkesiyle baðdaþýr bir sosyal yardým sistemi, ILO normlarýna uygun, katýlýmcý ve kapsayýcý bir sendika ve toplu pazarlýk sistemi talep ediyoruz.

Biz toplu sözleþme görüþmelerini, kamu görevlilerinin ve emeklilerinin süregelen sorunlarýnýn çözülebileceði tek yer olarak görüyoruz. Bu bakýmdan toplu sözleþmeden sonuç almak için öncelikle sistemin revize edilmesi gerektiðine inanýyoruz.

4688 sayýlý Kanunda; toplu sözleþme görüþmelerinin yalnýzca mali ve sosyal haklarla sýnýrlý tutulmuþ olmasý, memurlarýmýzýn yer deðiþtirme, atama, yükselme, disiplin, unvan deðiþikliði gibi sorunlarýnýn yeterince tartýþýlamamasýna neden olmaktadýr. Genel toplu sözleþme ile hizmet kolu toplu sözleþmelerinin birlikte yapýlmasýndan dolayý süreç bir keþmekeþe dönüþmekte, hiçbir konu yeterince tartýþýlamadan toplu sözleþmelerin sonuna gelinmektedir.

Takdir edilmelidir ki, farklý statülere ve farklý çalýþma koþullarýna sahip, 11 hizmet kolunda bulunan ve sayýlarý 4 milyona yaklaþan kamu çalýþanýnýn, 2 milyon dolayýndaki emeklilerle birlikte 6,2 milyon vatandaþýmýzýn sorununun 3 haftalýk bir sürede tartýþýlýp çözülmesi oldukça zordur.

Türkiye Kamu-Sen olarak genel toplu sözleþme ile hizmet kolu toplu sözleþmelerin birbirinden ayrýlarak farklý zaman ve zeminlerde gerçekleþtirilmesinin daha uygun olacaðýna, toplu sözleþme sisteminin ancak bu þekilde etkili ve verimli sonuç üreteceðine inanýyoruz.

Türkiye Kamu-Sen olarak, bugüne kadar olduðu gibi bundan sonra da en önemli talebimiz, kamu görevlilerinin hakký olan toplu sözleþmenin, grev ve siyasete katýlma ile birlikte kullanýlabilmesi ve gerçek anlamda eþit temsile dayanan, ILO normlarýna uygun bir toplu sözleþme sistemine geçilmesi yönündedir.

Yerel yönetimlerde çalýþanlar için sosyal denge sözleþmelerinin zorunlu hale getirilmesi ve gerçekleþtirilecek hizmet kolu toplu sözleþmeleri ile tüm memurlarýn sosyal denge sözleþmesinden faydalanmasý saðlanmalýdýr. Mevcut düzende toplu sözleþmeyi imzalamaya veya Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na baþvurmaya yetkili yegâne merci çalýþanlar adýna Kamu Görevlileri Sendikalarý Heyet Baþkaný olarak belirlenmiþtir.

Bu hükmün, sendikal örgütlenme ve toplu pazarlýk hakkýna nasýl bir darbe vurduðu geçtiðimiz toplu sözleþme dönemlerinde açýkça görülmüþ, memur ve emekliler bir tek kiþinin keyfi kararý nedeniyle büyük zarara uðratýlmýþtýr. 4688 sayýlý Kanuna göre gerek genel gerekse hizmet kolu toplu sözleþmeleri, sendikalý sendikasýz bütün kamu görevlilerini etkileyen bir hukuki metindir.

Bu nedenle kamu görevlilerinin tamamýný temsil etmeyen tek bir kiþiye 3 milyon 750 bin kamu çalýþaný, 2 milyon 450 bin emekli olmak üzere toplam 6 milyon 200 bin; aileleriyle birlikte yaklaþýk 25 milyon vatandaþýmýzýn geleceði adýna baðlayýcý karar alma yetkisinin verilmesi, toplu pazarlýk görüþmelerinin mantýðýna ve demokratik ilkelere aykýrýdýr.

Kanuna göre, bir sendikaya üye olan kamu görevlileri hakkýnda toplu sözleþme yapma yetkisi, bir baþka sendikaya devredilmektedir ki, böyle bir durum ne örgütlenme özgürlüðü ne de kiþilerin tercih haklarýna saygý sýnýrlarý içinde deðerlendirilemez.

Kaldý ki, Kanun toplu sözleþmeyi baðýtlama hakký elinden alýnan sendika ve konfederasyonlara Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na baþvuru hakký da tanýmamaktadýr. Böyle bir uygulamanýn uluslararasý sözleþmelere aykýrý olduðu açýktýr.

Bu amaçla; masada bulunan temsilcilerin de belli þartlar altýnda Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na baþvurabilmesini saðlayacak bir düzenleme yapýlmalý, Kurul, Hükümetten baðýmsýz karar verebilecek bir þekilde yeniden düzenlenmelidir. Çalýþanlara, enflasyon hedefi doðrultusunda ücret artýþý yapýldýktan sonra çalýþanlarýn ve vatandaþlarýn çarþýda, pazarda karþý karþýya kaldýðý gerçek enflasyon karþýsýnda kaderiyle baþ baþa býrakýlmasý kabul edilemez.

Yýllardýr, vatandaþlarýmýzýn zorunlu olarak tükettiði mal ve hizmet fiyatlarýndaki artýþlar, memur maaþlarý için temel kabul edilen enflasyon oranýnýn üzerinde gerçekleþmektedir. Bu nedenle kamu çalýþanlarýnýn ücretleri mal ve hizmet fiyatlarýnda yaþanan artýþlar karþýsýnda her yýl erimektedir. Geçtiðimiz dönemde ekonomideki acý gerçekler karþýsýnda hedeflere göre belirlenen artýþlarýn ne denli yetersiz olduðu siyasi iktidarca da kabul edildi ve maaþlara toplu sözleþme hükümleri haricinde zam yapýlmak zorunda kalýndý.

Orta vadeli mali planlara bakýldýðýnda toplu sözleþme sistemine geçildiði 2012-2022 arasýnda hedeflenen enflasyonun %5 olduðu görülüyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasý geçtiðimiz hafta bütün enflasyon tahminlerini güncelledi. Buna göre 2023 yýlý için %58; 2024 için %33 ve 2025 yýlý için ise %15 enflasyon tahmininde bulundu. 2012-2022 arasýnda %5 olarak belirlenen hiçbir enflasyon hedefi tutmamýþtýr.

2023-2025 arasýndaki hedeflerin ve tahminlerin de gerçekleþme olasýlýðý son derece düþüktür. Yine de bu hedefler göz önünde bulundurulduðunda kamu çalýþanlarýnýn son derece mütevazi taleplerle toplu sözleþme masasýna oturduðu görülmektedir. Bu mütevazý taleplere karþýn bugüne kadar gerçekleþtirilen toplu sözleþme görüþmelerinde enflasyon farký hariç maaþlara yapýlmasý kararlaþtýrýlan artýþlar gerçekleþen enflasyonun sürekli altýnda kalmýþtýr. 2020 yýlýndan itibaren ekonomik göstergelerin giderek bozulduðu ortadadýr.

Buna baðlý olarak geçtiðimiz yýl TÜFE yüzde 64,27 olmuþ, 2023 yýlý haziran ayý itibarý ile de yýllýk resmi enflasyon yüzde 38,21 olarak açýklanmýþtýr. Akaryakýta, bütün vergi ve harçlara, kiraya, gýda, ulaþým, eðitim baþta olmak üzere iðneden ipliðe her þeye zam geldiði temmuz ayýnda aylýk enflasyonun artmaya devam edeceði ve enflasyonun yeniden yükseliþe geçeceði resmî kuruluþlarca da kabul edilmektedir.

Dolayýsýyla, orta vadeli planda belirlenen enflasyon hedeflerinin de týpký bundan önceki yýllarda olduðu gibi tutmayacaðý muhtemeldir. Öyleyse artýk kamu çalýþanlarýnýn ve emeklilerimizin hedeflenen enflasyona endeksli maaþ artýþý girdabýna mahkûm edilmemesi gerekmektedir. Her ne kadar dönem sonlarý itibarý ile maaþlara enflasyon farký eklense de bu ödemenin geriye dönük olarak yaþanan kayýplarý karþýlamadýðý, yalnýzca anlýk bir enflasyon düzeltmesi olduðu ve dönem içinde maaþlarýn sürekli eridiði açýktýr.

Maaþlarýn döviz kuru karþýsýndaki durumu da ortadadýr. 2002 yýlýnda ortalama memur maaþýyla 22,1 çeyrek altýn alýnabilirken bu rakam bugün 8’e geriledi. Yoksulluk sýnýrýnýn 35 bin TL’yi aþtýðý bir ortamda ortalama 25 bin TL maaþ alan bir memurun ailesini nasýl geçindireceði izaha muhtaçtýr. Durum böyle iken, bazý kesimlere sürekli vergi indirimleri, aflar, teþvikler getiriliyor ama bütün yük adaletsiz vergiler yoluyla bizlerin üstüne yýkýlýyor.

Ýþte bu yüzden ülkemizin kaynaklarýný adilce paylaþalým diyoruz, adil bir gelir daðýlýmý istiyoruz. Amacýmýz kamu çalýþanlarýný ve emeklileri insanca yaþayabileceði bir ücrete kavuþturmaktýr. Türkiye Kamu-Sen olarak taleplerimizin tamamýný bilimsel ve ekonomik gerekçelere dayandýrýyoruz. Bugüne kadar dayanaðý olmayan, toplumsal geçerliliði bulunmayan hiçbir talebi toplumumuzun gündemine taþýmadýk. Bildiðiniz üzere sene baþýnda sözleþmeli personelin kadroya geçirilmesi saðlandý.

Ama bu konuda da bazý aksaklýklar bulunuyor.

• Öncelikle 19/1/2023 tarihli ve 7433 sayýlý Kanunda kapsam dýþý kalan PTT'deki ÝHS'li personel, fahri Kur’an kursu öðreticileri, Aile Bakanlýðý’nda ek ders karþýlýðý çalýþan personel ile diðer vekil memurlar gibi çalýþanlarýn da kadro kapsamýna alýnmasýný istiyoruz.
• Daha önce 4/C’li iken 4/B’ye geçen ardýndan da kadroya geçirilen personelin eðitim durumlarý itibarý ile hak ettikleri unvanlara geçmelerine olanak saðlayacak düzenleme yapýlmalýdýr.
• Ayný Kanunla getirilen 3+1 süreli sözleþmeli statüde istihdamýn kaldýrýlarak tüm kamu görevlilerinin 657 sayýlý Kanunun 4/A maddesi kapsamýnda kadrolu olarak istihdamý saðlanmalý, kamuda 4/A’lý kadrolu ve güvenceli istihdam esas alýnmalý, esnek ve güvencesiz çalýþma biçimleri tamamen sonlandýrýlmalýdýr.
• Üniversite mezunu iþçilerin de talepleri halinde memur kadrolarýna atanmalarý saðlanarak kamuda istikrarlý ve sürdürülebilir bir istihdam rejimi oluþturulmalýdýr.
• 100. yaþýný kutladýðýmýz Devletimizde, memurlarýmýzýn yüzlerinin gülmesini, Cumhuriyetimiz bilhassa kimsesizlerin kimsesidir ilkesiyle bütün çalýþanlarýmýzýn kendileri ve ailelerine yetecek düzeyde bir maaþa kavuþturulmasýný arzu ediyoruz.
• Bu nedenle geçmiþ döneme iliþkin olarak ortaya çýkan erimenin giderilmesi, ekonomik olumsuzluklarýn yarattýðý yaralarýn sarýlmasýnýn zorunluluðunu ýsrarla vurguluyor, memur ve emeklilerin ekonomik olarak kaybolan yýllarýný geri istiyoruz.
• Öncelikle 15. derecenin 1 kademesindeki en düþük dereceli memur maaþýnýn yetkililerce ifade edildiði üzere 22 bin TL seviyesine çýkarýlmasýný istiyoruz.
• Daha sonra 2024 yýlýnýn ilk altý aylýk dilimi için %40; ikinci altý aylýk dilimi için %30,
• Ayrýca ocak ayýndan itibaren verilen zammýn üzerine %10 refah payý talep ediyoruz.
• 2025 yýlý için ise ocak ve temmuz aylarýnda %20’þer artýþ, yine ocak ayýnda yapýlacak zammýn üzerine %10 oranýnda refah payý talep ediyoruz.
• Enflasyon farkýnýn ise TÜFE’nin maaþlara yapýlan oransal artýþlarýn üzerine çýktýðý aydan itibaren ödenmesini istiyoruz.
• Temel mali taleplerimiz;
• 2024 yýlýnýn tamamý için refah payý dahil kümülatif %100,2,
• 2025 yýlýnýn tamamýnda ise refah payý dahil tüm maaþlara %58,4 zam olarak özetlenebilir.
• Mali taleplerimizin karþýlanmasý durumunda;
• Önümüzdeki yýl için en düþük memur maaþýna 20 bin 941 lira, ortalama memur maaþlarý için ise 25 bin 101 lira zam talep ediyoruz.
• Ayrýca;
• 14 Temmuz günü çýkarýlan 7456 sayýlý Kanunla getirilen 8 bin TL’lik ilave ek ödeme uygulamasý, büyük bir adaletsizlik yaratmýþtýr. Bu uygulama çalýþýrken alýnan maaþla emekli maaþlarý arasýndaki uçurumu daha da büyütmüþ, emekli maaþlarýnýn memuriyet hayatýyla baðýný koparmýþtýr. Yaþanan ekonomik geliþmeler ve memurlarýn alým gücündeki erime dikkate alýndýðýnda; emekliliðe yansýmayan ilave ek ödeme bir adaletsizlik abidesi olmuþtur. Bu nedenle ilave ek ödeme sisteminin deðiþtirilerek, yapýlan 8 bin 77 TL’lik artýþýn memurlarýn taban aylýklarýna eklenmesini; emekli maaþý ve emekli ikramiyesi hesabýnda dikkate alýnmasýný ve mevcut emekli maaþlarýna da ayný þekilde yansýtýlmasýný istiyoruz.
• “Verilen sözlere uygun olarak 1. dereceye gelen bütün kamu görevlilerini kapsayacak ve tüm beklentileri karþýlayacak bir ek gösterge düzenlemesine ihtiyaç vardýr, bu konudaki adaletsizlikler giderilsin” diyoruz.
• Son yýllarda özellikle büyükþehirler ve turistik bölgelerde yaþanan fahiþ kira artýþlarý, kamu çalýþanlarýnýn belini bükmüþ, pek çok þehirde kiralar memur maaþlarýný geçmiþtir. Bu durumda kamu kurumlarý bu bölgelerde görev yaptýracak personel bulamayacaktýr. Türkiye Kamu-Sen olarak “lojmandan faydalanmayan ve kirada oturan tüm kamu çalýþanlarýna aylýk 7 bin 850 lira kira yardýmý yapýlsýn, memurlarýmýzýn ev sorunu kâbus olmaktan çýksýn” diyoruz.
• Kira yardýmýna ek olarak baþta aile yardýmý ve çocuk parasý olmak üzere tüm sosyal yardým ve ödemelerin yükseltilmesini; tüm kamu görevlilerine giyim, kira, evlenme, ulaþým, doðum, ölüm ve eðitim yardýmý ödenmesini, sosyal devlet ilkesinin gerçek anlamda hayata geçirilmesini talep ediyoruz.
• Ortalama memur maaþýnýn yýllýk toplam tutarý dikkate alýnarak “gelir vergisi tarifesine yeni düzenleme getirilsin, çalýþanlarýn gelir vergisi oraný %15’te sabitlensin” diyoruz.
• Yýlda iki kez dini bayramlar öncesinde tüm kamu görevlilerine “Bayram Ýkramiyesi” ödenmesini istiyoruz.
• Memur maaþýný oluþturan bütün kalemler ile ek ödeme, döner sermaye, ek ders, fazla mesai, ikramiye gibi tüm ödemelerin emekli keseneðine dâhil edilerek, emekli olacak memurlarýn yaþadýðý maðduriyetlerin giderilmesini talep ediyoruz.
• Yardýmcý Hizmetler sýnýfýndaki personelin bir defaya mahsus olarak Genel Ýdare Hizmetleri Sýnýfýna geçirilmesini; Genel Ýdare Hizmetleri ve Yardýmcý Hizmetler Sýnýfýnda çalýþan memurlara eðitim durumlarýna göre yükselebilecekleri derecelerin kadrosunun verilmesini talep ediyoruz.
• Aile kutsaldýr. Aile birliði saðlansýn, eþ durumu, saðlýk ve öðrenim özrü önündeki engeller kaldýrýlsýn istiyoruz.
• Görevde yükselme ve unvan deðiþikliði sýnavlarýnýn boþ kadro bulunmasý durumunda derhal yapýlmasýný zorunlu kýlacak mevzuat deðiþikliði talep ediyoruz.
• Görevde yükselmelerde ve ilk atamalarda her türlü istismara açýk olan sözlü sýnav uygulamasýnýn kaldýrýlmasýný, bu tür atamalarýn objektif bir þekilde gerçekleþtirilecek yazýlý sýnavlar aracýlýðýyla yapýlmasýný istiyoruz.
• “Özel hizmet tazminatýnda yaþanan adaletsizliklerin giderilmesi, özel hizmet tazminat oranlarýnýn unvan bazýnda eþitlenerek tüm memurlar için yükseltilmesi, çalýþma barýþýna katký saðlayacaktýr” diyoruz.
• Ek ödeme sorunlarý çözülsün,
• Þefler, mühendisler, avukatlar, araþtýrmacýlar, müdür, þube müdürü gibi ünvanlardaki personelin özlük haklarý hakkaniyete uygun bir þekilde yeniden düzenlensin,
• Kamu kurum ve kuruluþlarýnda görev yapan uzmanlar arasýnda oluþturulan kariyer uzmanlýðý- normal uzmanlýk, merkez-taþra uzmanlarý gibi farklýlýklar giderilsin, ayný unvanlý personelin özlük haklarý eþitlensin,
• Zorunlu rotasyon uygulamasýna son verilsin, kalkýnmada öncelikli yörelerde ve doðal afetlerin yaþandýðý bölgede çalýþan personel için mahrumiyet yeri ödeneði ve afet tazminatý gibi özel uygulamalar getirilsin diyoruz.
• Fazla mesailerin insan haklarýna dahi aykýrý bir þekilde ücretlendirilmesine karþý çýkýyor, fazla mesai ücretinin çalýþanýn normal çalýþmasý karþýlýðýnda aldýðý saat baþý ücretten az olmayacak þekilde artýrýlmasýný istiyoruz.
• “Ek ders ve nöbet ücretleri artýrýlmalý” diyoruz.
• Geçtiðimiz dönemlerde karar altýna alýnan konular ilerletilerek sürdürülsün istiyoruz.
• Bunun yanýnda;
• 399 sayýlý KHK’ya tabi olarak çalýþan personelin ek ödeme, kurum deðiþikliði, nakil, vergi adaletsizliði gibi sorunlarýnýn çözülmesi,
• Askeri iþyerleri ile Emniyet teþkilatýnda çalýþan sivil memurlar ile koruma ve güvenlik personelinin sorunlarýnýn çözülmesi,
• Tüm kamu görevlilerinin iþçilerde olduðu gibi yemeklerden ücretsiz yararlanmasý ve yemek hizmeti sunulmayan iþyerlerinde yemek ücretinin nakit olarak ödenmesi,
• Vatani görevini yapmak üzere ya da doðum yapmasý nedeniyle ücretsiz izne ayrýlan kamu görevlilerinin sosyal güvenlik primlerinin kurumlarý tarafýndan yatýrýlmaya devam etmesi, söz konusu personele izinleri süresince maaþlarýnýn belli oranýnda destek ödemesi yapýlmasý,
• Bayramlarda ve hafta sonlarýnda tatil yapamayan kamu çalýþanlarýnýn çalýþma þartlarýnýn yeniden gözden geçirilmesi,
• Fiili hizmet zamlarýnýn yeniden belirlenmesi,
• Mobbing uygulamasýna maruz kalan personelin korunmasýna yönelik yasal düzenleme yapýlmasý,
• Sosyal güvenlik sisteminin tam bir koruma saðlayacak þekilde düzenlenmesi ve katýlým paylarýnýn azaltýlmasý,
• Engelli personelin daha kolay hizmet üretebilmeleri ve çalýþma hayatýnda kendilerine yeterince yer bulabilmeleri için her türlü pozitif ayrýmcýlýk yapýlmasý,
• Kadýn çalýþanlarýmýzýn sorunlarýnýn çözülmesi,
• Emekli maaþlarýnýn yükseltilmesi, emeklilere de aile yardýmý ve çocuk parasý gibi sosyal yardým verilmesi gibi birçok talebimiz bulunuyor.

Ayrýca, hizmet kollarý itibarý ile kamu görevlilerinin birikmiþ bütün sorunlarýný çözecek önerilerimiz de sunduðumuz talep metnimizde mevcut.

Kýsaca genel bir deðerlendirme yaparak özetlemeye çalýþtýðým taleplerimizin karþýlanmasý, memurlarýmýzýn biriken sorunlarýnýn çözülmesi için büyük bir adým olacaktýr.

Ekonomik tercihlerin çalýþandan yana kullanýlmasý ve hedeflenen enflasyon sarmalýndan ve saplantýsýndan çýkýlmasý halinde tüm taleplerimizin karþýlanacaðýndan eminiz.

Biz Türkiye Kamu-Sen olarak kanunlarýn bizlere tanýdýðý yetkiler ölçüsünde, kamu görevlilerinin sorunlarýnýn çözümü elimizden geleni yapacak, iyi niyetli her yaklaþýmý mutlak surette deðerlendireceðiz.

Kamu çalýþanlarýmýzýn haklarýnýn ilerletilmesi ve yaþanan ekonomik geliþmelerin en maðdur kesimi olmaktan kurtarýlmasýný temenni ediyoruz.

Ekonomik tercihler, vatandaþlarýmýzdan ve paylaþýmda adaletten yana kullanýlýrsa kamu görevlilerinin üzerindeki ekonomik yük azalacak, ülkemizin en maðdur kesimi olan kamu çalýþanlarýnýn yüzü gülecektir.

Taleplerimizin karþýlanýrsa, piyasalar da canlanacak, çarklar dönecek, ekonomimiz rahatlayacaktýr.

Memur mutlu olursa Türkiye de mutlu olacaktýr.

Devletimize güveniyoruz.

Bu toplu sözleþme ile kamu görevlilerimizin ve emeklilerinin ülkenin en düþük maaþ alan kesimi olmaktan kurtarýlacaðýna inanýyoruz.

Görevimiz, kamu çalýþanlarýnýn haklarýnýn korunmasý ve ilerletilmesi, gayemiz liyakate dayalý, adaletli ve hakkaniyetli bir sistem içinde mutlu ve müreffeh bir kamu çalýþaný görmektir.

Tüm kamu çalýþanlarýnýn beklentilerine cevap vermesi umuduyla, 7. Dönem Toplu Pazarlýk sürecinin hayýrlara vesile olmasýný diliyor, hepinize saygýlarýmý sunuyorum.