BASINDA TDVS

ASLA KABUL EDİLEMEZ

ASLA KABUL EDİLEMEZ

Asla Kabul Edilemez Peygamber Efendimize yönelik haddini asan ifadeler sarf eden YTÜ Öğretim Görevlisi Uğur Kutay'a bir tepki de Türk Diyanet Vakıf Sen Başkanı Nuri Ünal'dan geldi. i g Yapılan hakaret ve iftiraları kınıyor, asla kabul etmiyoruz" diyen Ünal, hadsiz öğretim üyesi hakkında işlem başlatan üniversite yönetimini de tebrik etti. »5'te Diyanet Vakıf Sen Başkanı Nuri Ünal, Haber Müdürümüz Âdem Orman'a konuştu. Asla Kabul Edilemez Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’i (sav)'e hakaret ettiği öne sürülen YTÜ Öğretim Görevlisi Uğur Kutay'a bir tepki de Diyanet Vakıf Sen Başkanı Nuri Ünal'dan geldi. Özdemir, "Yapılan hakaret ve iftiraları kınıyor, asla kabul etmiyoruz" dedi. Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Birgün Yazan Uğur Kutay, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)'e hakaret ettiği gerekçesiyle kamuoyunda tepkilere sebep oldu. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)'e hakaret ettiği öne sürülen öğretim görevlisi hakkında halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama1 suçundan soruşturma başlattı. Konu hakkında Haber Müdürümüz Adem Ormana konuşan Diyanet Vakıf Sen Başkanı Nuri Ünal, "Yetişme tarzı olarak insanların belli bir anlayışa sahip olması ve Müslüman bir toplumda bu tip karalamaların, yanlış sözlerin, okumuş-yazmış kişiler tarafından kullanılması acı bir durum. Bilinçli olarak yapıldığına inanmak istemiyoruz. Eğer bilinçli olarak yapılmışsa çok yazık. Yapılan hakaret ve suçlamaları kabul etmiyor, kınıyoruz" dedi.

ATILAN İFTİRALARI KINIYORUZ

Ünal, "Yetişme tarzı olarak insanların belli bir anlayışa sahip olması ve Müslüman bir toplumda bu karalamaların, yanlış sözlerin, okumuş, yazmış kişiler tarafından kullanılması acı bir durum. 'Bilinçli mi?' yapılıyor derseniz 'İnşallah öyle değildir' diyorum. Biz bu durumu bir kişinin o anlık hezeyanı olarak görmek isteriz. Eğer bu olay bilinçli organize bir işse bunu farklı şekilde değerlendirmek gerekir. Çünkü ülkemizin en önemli üniversitelerinden bir tanesi gerçekten özel ve önemli bir üniversitenin alanı olmayan bir durumda yorum yapması doğru değil. Bu konuşmalar asla kabul edilmeyecek şekilde iftira şeklinde konuşulan sözlerdir. Eğer bu durum organize ve bilinçli yapılıyorsa çok yazık ve bu durumu devletimizin gerekli birimleri konu ile araştırma yapmalıdır ve bu durumun önüne geçilmelidir. Biz yapılan bu hakareti kınadığımızı söylemiştik. Üniversite yönetimine de teşekkür ederim. Gereken tepkiyi hemen onlarda verdiler. Önce derslerini alıp savcılığa suç duyurusunda bulundular bu da iyi bir durum" ifadelerini kullandı.

 

ŞİDDET, İÇE BASTIRILMIŞ DUYGULARIN YANSIMASIDIR

Ünal, kötülükleri değil güzellikleri öne çıkarmamız lazım diyerek "Kötü işleri saklayarak yok edemeyiz. Toplumda yaşanan ekonomik şartlar da insanları tahammülsüz hale getiriyor. Çünkü aç insanın korkusu olmaz. Gelir dağılımındaki adaletsizlik ortadan kaldırılmalı. Çalışma ortamındaki mobbingler ve adaletsizlikler insanların kendinden güçsüz bir varlık gördüğünde şiddet uygulamasına sebep oluyor. Bu şiddet içe bastırılmış duyguların yansıması olarak gün yüzüne çıkıyor. Bunun çözümü ise top yekûn bir uzlaşma yaklaşımı ve beraber yaşama kültürü ile olur. Bunun yolu da özellikle topluma mal olmuş insanların biraz daha dikkatli olması ve hareket ve söylevlerine sahip çıkmasıyla olur.

"BİRBİRİNİZE KARSI ÜSTÜNLÜĞÜNÜZ YOK"

Ünal, "Türk- İslam kültürü ve dinimiz hep bunu emrediyor. Dinimiz, 'Birbirinizle kardeş olun' diyor 'üstünlük sadece takvadadır' emrediyor. Biz toplum olarak biraz hırsa da kapılıyoruz. Biz bu hırsla aile içi ve toplumdaki huzurumuzu bozuyoruz. İnsanlarımız 'üstünlüğün sadece takvada olduğunu' bilmelidir. Çünkü sevgili Peygamberimiz (S.a.v.) buyuruyor ki 'Müslümanlar bir tarağın tırnaklan gibi eşittir' bu konuya 'veda hutbesinde' de değinerek 'Birbirinize karşı üstünlüğünüz yok' şeklinde konuşarak Müslümanın üstünlüğünün Allah'a yakınlığı ile olduğunu söylemiştir. Bu da Müslümanca yaşamakla ve Anadolu'nun kadim Türk- İslam Kültürünü uygulamakla olur" şeklinde konuştu.

TOPLUM OLARAK DEĞERLERİMİZİ UNUTTUK

"Millet olarak birimizin derdi başkasının da derdi olmalıdır" diyen Ünal, "Sevgili Peygamberimiz 'Komşusu aç yatarken tok yatan bizden değildir' demiştir. Biz toplum olarak aslında bu değerleri unuttuk gibi duruyor. Ben kazanıyım da benden sonra ne olursa olsun durumu ortaya çıkıyor. İslam dini ve Türk Kültürü 'Kendisi için istediğini eğer başkası için de istemiyorsa hakiki mümin olamazsınız' der. Günümüzde bir tebessümü bile birbirimize çok görüyoruz. Toplum olarak paylaşma kültürümüzü yeniden hayata geçirmeliyiz. Bu dünya kimse kalmıyor. Nice zenginler nice insanlar gelmiş geçmiş dünya kimseye kalmamış" ifadelerini kullandı.

"TOPYEKÛN DİRİLİŞE İHTİYACIMIZ VAR"

Toplumda herkese aynı ölçüde görev düştüğüne dikkat çeken Ünal, "Suçu bir yerde aramakla olmaz. Önce herkes kendine bakarak 'Ben ne yapıyorum?' sorusunu sormalı. Önce insan kendini düzeltmeli ki bu sadece söyleyerek değil. 'Ben bunu yaptım, sende gel beraber şunu yapalım' diyebilmeliyiz. Onun için toplumun bütün katmanlarıyla top yekûn yeniden bir dirilişe ihtiyacımız var. Bunu sağlayamazsak istediğiniz kadar zengin olun fark etmez. Toplum düzel mezse uyuşturucu kullanım yaşı aşağılara iner. İntiharlar çoğalır. Hırsızlık, uğursuzluk, şiddet çoğalır. Bunun altından kalkamayız. 600 sene cihana hükmetmiş Osmanlının küllerinden doğan son kalemiz ülkemizin ilelebet yaşaması için toplumun kendi değerlerine dönerek toparlanması gerekir. Hacı Bektaş Veli'nin de dediği gibi 'Bir olalım diri olalım iri olalım' anlayışı ile yaşamalıyız. Yunus Emre gibi Ahmet Yesevi gibi âlimlerin anlayışı ile toplumun birlik beraberliğini sağlamalıyız" diyerek sözlerini sonlandırdı.

İLKSAYFA GAZETESİ

 


Ekleyen: ASLA KABUL EDİLEMEZ