Kullanıcı Adı:
Şifre:
Türk Diyanet Vakıf-sen
Türk Diyanet Vakıf-Sen Başkanı Nuri Ünal, Ramazan ayının anlam ve önemini gazetemize değerlendirdi.
Ramazan ayının anlam ve önemine değinen Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, “Ramazan ayını dolu dolu yaşamak ve bu ayı gerektiği şekliyle idrak etmek her Müslüman’ın üzerine düşen bir görevdir. Kaçırılmaması gereken bir zaman dilimidir” dedi.
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal 3 ayların sonuncusu, Kuran-ı Kerim’in Hz. Muhammed (s.a.v)’e vahiy yoluyla indirildiği; ‘Bin aydan daha hayırlı gece’ olan Kadir Gecesinin idrak edildiği ve İslam’ın 5 şartından biri olan oruç ibadetinin gerçekleştirildiği Ramazan ayının anlam ve önemine ilişkin gazetemize değerlendirmelerde bulundu. Nuri Ünal, Hicri takvimde geçen ve halk arasında 3 aylar olarak bilinen aylardan sonuncusu Ramazan ayının birçok güzel özelliği içinde barındıran ve Kuran-ı Kerim’de adı geçen tek ay olduğunu belirterek,ÂÂ “Ramazan ayını dolu dolu yaşamak ve bu ayı gerektiği şekliyle idrak etmek her Müslüman’ın üzerine düşen bir görevdir. Kaçırılmaması gereken bir zaman dilimidir” dedi.
CENNET KAPILARI AÇILIR
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, Recep ayının rahmet, Şaban ayının mağfiret ve Ramazan ayının cehennem ateşinden kurtulma ayı olarak ifade edildiğine dikkat çekerek, “Ramazan ayı Kur’an-ı Kerim ayıdır. Ramazan ayı oruç ve sabır ayıdır. Bu ay bir sürü farklı güzellikleri içinde barındırıyor. Kuran-ı Kerim’de de ismi geçen tek aydır. Sevgili Peygamberimiz 3 aylara girerken ‘Allah’ım Recep ve Şabanı bize mübarek kıl, Ramazan’a kavuştur’ diye dua eder. Dolayısıyla Ramazan ayını dolu dolu yaşamak, bu ayı gerektiği şekliyle idrak etmek her Müslüman’ın üzerine düşen bir görevdir. Kaçırılmaması gereken bir zaman dilimidir. Aynı zamanda Ramazan ayı yüce Allah’ın biz insanlar üzerinde ihsanını ve bereketini artırdığı daha geniş bir şekilde bize sunduğu bir ay olarak da bakmak lazım. Ramazan ayında cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır. Ramazan ayı içerisinde Kadir Gecesinin de bulunduğu ki bu gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilmiştir. Bundan dolayı Ramazan ayı insan için bir uyanış ve diriliş meselesi olmalıdır” dedi.
HEM BEDENEN HEM RUHEN ORUÇ TUTULMALI
Genel Başkan Nuri Ünal, Ramazan ayının sadece yeme ve içmede yaşanan irade ile değil; insan vücudunun diğer uzuvları ve ruhen de yaşanan irade ile geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Oruçlu insan yalan söylememeli, gıybet etmemeli, kul hakkı, kamu hakkına riayet etmeli, kavga etmemeli, bizim kötülük diye bahsettiğimiz her şeyden kendisini uzak tutmalıdır. Nasıl ki yeme içmeden mecburen bedeni olarak uzak duruluyorsa, esas olarak manevi anlamda da takvaya erişmemiz için de kendimizi oruç haline getirmemiz lazım ki bu aydan yararlanalım. Çünkü bu ayda tutulan oruç hem dünyada hem de uhrevi anlamda çok faydası olan, faziletli bir ibadet şeklidir. Sevabını da yüce Allah tarafından kat kat verileceği, bize bildirilmiştir” ifadelerini kullandı.
BİRLİKTELİK KUVVETLENİR
Ramazan ayında birlik, beraberlik ve yardımlaşma ruhunun ortaya çıktığını belirten Nuri Ünal, “Aslında insanlar için bir olma ayıdır. Birilerini iftara çağırmak; bu iftarı yaparken de hem kişilerin hem de kurum kuruluşların israftan kaçınması olmazsa olmazdır. Bununla birlikte maddi durumu iyi olan vatandaşlarımızın Peygamberimizin ‘Komşunu açken kendisi yok yatan bizden değildir’ sözünü unutmadan sadece bir kişinin mutluluğu, huzuru için değil, toplumun genelinin huzur mutluluğuna katkı sağlayacak bir anlayışta olması önemlidir. Aynı şekilde iftardan sonra teravih namazlarının toplu şekilde vatandaşlarımızın camilere akın etmesi birlikteliğimizin göstergesidir. Buna gidilmediğinde bir eksiklikmiş gibi hisse kapılırız. Bu da şunu getirir, o birlikteliği kuvvetlendirir. İnsanların birbirlerinin yardımlaşmasına, dayanışmaya vesile olur. Bütünlüğü, iriliği ve diriliği sağlar. Dolayısıyla Ramazan ayı ben değil biz olabilmenin de bir vesilesidir. Bir yoludur, bunu da başarmak gerekir. Aynı şekilde Ramazan ayı Kur’an-ı Kerim ayıdır. Kuran’ı Kerim’in inmeye başladığı aydır. Milletimiz yine sevgili Peygamberimizden bize kalan o mirası mukabele geleneğini, her alanda her yerde yerine getirmektedir” şeklinde konuştu.
RAMAZANDAN SONRA DA DEVAM ETMELİ
Ramazan ayında kulluk görevinin eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesi ve bunun bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini ifade eden Ünal, “Ramazan’dan sonra da Ramazandaymış gibi, Ramazan’da kazandığımız güzelliklerin, iyi huyların devam etmesini sağlayabilmemiz önemli. Bunu başarabilirsek toplumda kargaşa karmaşa olmaz. Toplumda bizim kötü dediğimiz anlayışlar ortadan kalkar. Çünkü Ramazan o yağmurun veya suyun kiri pası yok ettiği gibi kötülükleri de yok eder” diyerek sözlerini noktaladı.
GAZETEİLKSAYFA – 14.03.2024